7 AYET VE SIRLARI

7 AYET VE SIRLARI

Hadisi Şeriflerde buyurulur ki,

“Bir Mümin İnanç İle Bu Yedi Ayeti Okumaya Devam Eder İse Gökten Dünyaya Uhud Dağı Büyüklüğün de Azap Ve Belalar Yağsa, Bu Ayetleri Okuyan Kimseye Bu Ayetlerin Bereketiyle, Rabbimizin İzniyle Hiç Bir Zarar Erişmez Ve O Kişi Bütün Belaları Üzerinden Def Eder”

 

7 Ayetler ve 7 Ayetlerin Sırları

Her kim güzelce bu ayetleri okursa mutlaka verir
Mutlaka verecek diye düşünerek okuyun
Allah Teala kendisine el açan kulunu mahrum bırakmaz
Her türlü maddi ve manevi hastalıklar
Her derde her sıkıntıya okunur
Bu ayetleri okuyan hiç bir zarar görmez
Her hangi bir isteğin gerçekleşmesi için
Zor bir işin başarılması
Zor bir imtihan
Yeni bir işe girerken
Sabah okunursa bütün belalardan korur

Her bir dilek ve sıkıntı için tek niyet ile okunur.Başka dilek ve sıkıntı olursa onun içinde niyet edilir ayrıca okunur.

Okumadan önce 11 salavat okuyalım

Ayetler okunup bitince 11 salavat 3 defa Ya Erhamer rahimin.

3 Defa Ya zel celali vel ikram denir.

Hangi niyet için okunduysa.”Ya Rabbim rahmetinle senden diliyorum, Peygamber Efendimiz hürmetine ve okuduğum âyet-i kerimler hürmetine önce rızanı, sana hakiki kul olmayı, habibine hakiki ümmet olmayı ve dünyam ve ahiretim için hayırlı ise duamın kabulünü diliyoruz.”

Tevbe SURESİ 51.AYET

قُل لَّن يُصِيبَنَا إِلاَّ مَا كَتَبَ اللّهُ لَنَا هُوَ مَوْلاَنَا وَعَلَى اللّهِ فَلْيَتَوَكَّلِ الْمُؤْمِنُونَ

Kul len yusîbenâ illâ mâ keteballâhu lenâ, huve mevlânâ, ve alâllâhi fel yetevekkelil mu’minûn(mu’minûne).

De ki: “Allah’ın bize yazdığı şeyden başkası, bize asla isabet etmez.

O, bizim Mevlâ’mızdır.”

Ve artık mü’minler, Allah’a tevekkül etsinler.

Yunus SURESİ 107.AYET

وَإِن يَمْسَسْكَ اللّهُ بِضُرٍّ فَلاَ كَاشِفَ لَهُ إِلاَّ هُوَ وَإِن يُرِدْكَ بِخَيْرٍ فَلاَ رَآدَّ لِفَضْلِهِ يُصَيبُ بِهِ مَن يَشَاء مِنْ عِبَادِهِ وَهُوَ الْغَفُورُ الرَّحِيمُ

Ve in yemseskallâhu bidurrin fe lâ kâşife lehu illâ hû(hûve), ve in yuridke bi hayrin fe lâ râdde li fadlih(fadlihi), yusîbu bihî men yeşâu min ibâdih(ibâdihi), ve huvel gafûrur râhîm(râhîmu).

Ve eğer Allah, sana bir zarar (bir darlık) dokundurursa, artık onu, O’ndan (Allah’tan) başka giderecek kimse yoktur.

Ve eğer sana (senin için) bir hayır isterse, o taktirde O’nun fazlını geri çevirecek kimse yoktur.

O’nu kullarından dilediği kimseye isabet ettirir.

Ve O; Gafûr’dur (mağfiret eden), Rahîm’dir (rahmet nurunun sahibi).

 

HUD SURESİ 6.AYET

وَمَا مِن دَآبَّةٍ فِي الأَرْضِ إِلاَّ عَلَى اللّهِ رِزْقُهَا وَيَعْلَمُ مُسْتَقَرَّهَا وَمُسْتَوْدَعَهَا كُلٌّ فِي كِتَابٍ مُّبِينٍ

Ve mâ min dâbbetin fil ardı illâ alâllâhi rızkuhâ ve ya’lemu mustekarrehâ ve mustevdeahâ, kullun fî kitâbin mubîn(mubînin).

Ve yeryüzünde yürüyen bir canlı yoktur ki; onun rızkı, Allah’ın üzerine (Allah’a ait) olmasın.

Ve onun karar kıldığı (kaldığı) yeri ve onun emanet (geçici) durduğu yeri bilir.

Hepsi Kitab-ı Mübîn’dedir.

HUD SURESİ 56.AYET

إِنِّي تَوَكَّلْتُ عَلَى اللّهِ رَبِّي وَرَبِّكُم مَّا مِن دَآبَّةٍ إِلاَّ هُوَ آخِذٌ بِنَاصِيَتِهَا إِنَّ رَبِّي عَلَى صِرَاطٍ مُّسْتَقِيمٍ

İnnî tevekkeltu alâllâhi rabbî ve rabbikum, mâ min dâbbetin illâ huve âhızun bi nâsıyetihâ, inne rabbî alâ sırâtın mustekîm(mustekîmin).

Muhakkak ki ben, benim ve sizin Rabbiniz olan Allah’a tevekkül ettim.

Yürüyen hiçbir canlı mahlûk (dabbe) yoktur ki;

O (Allahû Tealâ), onun perçeminden tutmuş (O’nun kontrolü altında) olmasın.

Muhakkak ki benim Rabbim, Sıratı Mustakîm üzeredir

(Sıratı Mustakîm’in kontrolü Allah’tadır).

 

ANKEBUT SURESİ 60.AYET

وَكَأَيِّن مِن دَابَّةٍ لَا تَحْمِلُ رِزْقَهَا اللَّهُ يَرْزُقُهَا وَإِيَّاكُمْ وَهُوَ السَّمِيعُ
الْعَلِيمُ

Ve keeyyin min dâbbetin lâ tahmilu rızkahâ allâhu yerzukuhâ ve iyyâkum ve huves semîul alîm(alîmu).

Ve hayvanlardan niceleri vardır ki kendi rızkını taşımaz.

Allah, onları rızıklandırır ve sizi de.

Ve O; en iyi işitendir, en iyi bilendir.

 

FATIR SURESİ 2.AYET

مَا يَفْتَحِ اللَّهُ لِلنَّاسِ مِن رَّحْمَةٍ فَلَا مُمْسِكَ لَهَا وَمَا يُمْسِكْ فَلَا مُرْسِلَ لَهُ مِن بَعْدِهِ وَهُوَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ

Mâ yeftehillâhu lin nâsi min rahmetin fe lâ mumsike lehâ, ve mâ yumsik fe lâ mursile lehu min ba’dih(ba’dihî), ve huvel azîzul hakîm(hakîmu).

Allah, rahmetinden insanlar için ne açarsa (genişletirse), o taktirde onu tutacak yoktur.

Ve neyi tutarsa, artık O’ndan sonra onu gönderecek (serbest bırakacak) da yoktur.

Ve O; Azîz’dir (üstün, yüce), Hakîm’dir (hüküm ve hikmet sahibi).

ZUMER SURESİ 38.AYET

وَلَئِن سَأَلْتَهُم مَّنْ خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ لَيَقُولُنَّ اللَّهُ قُلْ أَفَرَأَيْتُم مَّا تَدْعُونَ مِن دُونِ اللَّهِ إِنْ أَرَادَنِيَ اللَّهُ بِضُرٍّ هَلْ هُنَّ كَاشِفَاتُ ضُرِّهِ أَوْ أَرَادَنِي بِرَحْمَةٍ هَلْ هُنَّ مُمْسِكَاتُ رَحْمَتِهِ قُلْ حَسْبِيَ اللَّهُ عَلَيْهِ يَتَوَكَّلُ الْمُتَوَكِّلُونَ

Ve le in seeltehum men halakas semâvâti vel arda le yekûlunnallâh(yekûlunnallâhu), kul e fe raeytum mâ ted’ûne min dûnillâhi in erâdeniyallâhu bi durrin hel hunne kâşifâtu durrihi ev erâdenî bi rahmetin hel hunne mumsikâtu rahmetih(rahmetihi), kul hasbiyallâh(hasbiyallâhu), aleyhi yetevekkelul mutevekkılûn(mutevekkılûne).

Ve eğer gerçekten onlara: “Gökleri ve yeri kim yarattı?” diye sorarsan, mutlaka: “Allah” derler.

De ki: “Allah’tan başka taptıklarınızı gördünüz mü?

Eğer Allah bana bir zarar dileseydi, O’nun zararını onlar giderebilir mi?

Veya bana bir rahmet dileseydi, onun rahmetini tutabilirler mi (engelleyebilirler mi)?”

De ki: “Allah bana yeter!”

Tevekkül edenler (yalnız) ona tevekkül ederler (onu vekil ederler).”

7 Ayetlerin Sırları

Ka’bül Ahbar (r.a.) buyuruyor ki: “Bu ayetleri okuduğun takdirde yer ve gök afetlerinden, belalardan, düşmanın şerrinden, sihirbazın sihrinden bu duanın bereketiyle emin olursun.” (Mecmeatü’l-Ahzab)

Muaz bin Cebel Hazretleri’nden naklolunan bir rivayete göre;

–Kur’an’da yedi âyeti kerîme vardır. Herhangi bir mü’min bunları tahâreti kâmile ile üzerinde taşır ise, bütün canlı mahlûkatın dili o kimseye karşı bağlanmış olur ve o kimse hakkında herhangi kötü bir kelime sarf edemezler.

–Ayrıca bu âyetleri taşıyan kimseyi her gören sever, onu taltif eder ve taleplerini de severek yerine getirir.

–Üzerinde bulunan dünya ve ahrete ait her çeşit üzüntü gam ve kederleri yok olur.

–Kimse ona zarar veremeyeceği gibi bu ayetlerin bereketiyle bütün düşmanlarına galip gelir.

İmam Şehabettin Hazretleri’nin ise “Fevâid” isimli eserinde Kâ’b el-Ahbar /r.a) dan naklettiği bir rivayete göre; “Ben bizzat kendim bu ayetleri olduğum zaman gökyüzü yere inse ve yer ile gök birbiri üstüne kapansa bana herhangi bir zarar olur diye hiç endişe duymam ve Allah bana bu âyetler bereketiyle bir imdat yolu gösterip beni kurtarır”

Yine hadisi şerifte nakledildiğine göre “Bir mü’min inanç ve tahareti kamile bu 7 ayeti okumaya devam eder ise gökten dünyaya Uhud dağı büyüklüğünde azap ve belalalr yağsa, bu ayetleri okuyan kimseye bu ayetlerin bereketiyle hiçbir zarar erişmez ve o kişi bütün belaları üzerinden def eder”

Yine İmam Şehabettin hazretlerinin Hz. Ali (r.a) den yaptığı bir rivayet şöyledir: “Her kim bu ayetleri sabah ve akşam okumaya devam eder ise Allah o kimseyi zamanın hileleinden düşmanların ve hasetçilerin kurdukları tuzaklardan ve her çeşit şer ve belalardan koruru ve kendini himayesi altına alır”

Ey Allahın azizi kulu!

Sen bu âyetleri okumakla yada en azından mesut bir saatte güzelce temiz bir kağıt üzerine yazarak yanında bulundurmakla kendini fani dünyanın akla hayale gelen ve gelmeyen bin türlü fitne fesat ve belalarına karşı kale içerisine almış olursun.Bu ayetler inanan her insan için zırhtır.

EN ÇOK OKUNANLARI KAÇIRMAYIN!

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*