Son Pişmanlık


 

 
SON PİŞMANLIK
Bir anda uykudan kalktım.
Çok ilginç bir ışık gördüm ama odanın ışığı kapalıydı.
Bir baktım saat 3:30 gece fecir vakti.
Peki gördüğüm bu kadar ışık nerden?
Birden şaşırıp kaldım, baktım ki elimin yarısı duvarın içinde..
Hemen elimi çıkardım korku içinde oturup elime bakıyordum.
Tekrar elimi duvara doğru uzattım yine elim duvarın içine giriyordu!
Bir gülümseme sesi duydum.
Yüzümü kardeşime doğru çevirdim, yatıyordu..
Korku içinde yatağımdan kalkıp kardeşimi uyandırmaya gittim.
Ama cevap vermedi..
Annemin odasına doğru gittim,
Babamı uyandırmaya çalıştım,
Birilerinin bana cevap vermesini istiyorum ama kimse cevap vermiyordu!
Annemi uyandırmak üzereyken, baktım ki annem uykudan uyandı..
Uykudan uyandı ama benimle konuşmuyordu!!
Bismillahirrahmanirrahim diyordu ve tekrarlıyordu.
Babamı uyandırdı, kalk kalk bir bakalım çocuklara dedi annem;
Şimdi zamanı mı bırak uyuyayım yarın ola hayr ola dedi babam.
Ama annemin ısrarı üzerine babam kalkıverdi şaşkınlık içerisinde beraber odamıza doğru geldiler.
 

 
Başladım bağırmaya, anne, baba ama hiç birisi cevap vermiyordu!
Annemin elbisesini çekiyor beni dinlemesini istiyordum ama annem beni hissetmiyordu!
Başladım annemin arkasından yürümeye ta bizim odaya kadar..
Odamıza girdi ve ışıkları açıverdi.
Ama benim için fark etmiyordu çünkü benim için her taraf ışıktı..
Tam o sırada çok ilginç bir şeyle karşılaştım!
Kendi vücudumu gördüm!
Evet kendi vücüdumu!
Oturup kendi kendimi seyrediyordum, iki taneydim!
Kendi kendime soruyordum kimdir bu acaba? Nasıl da bana benziyor!
Başladım kendi kendimi uyandırmaya, bu kabustan kurtulayım diye.
Ama uyanamadım!
Babam dedi ki bak yatıyorlar işte hadi yerimize gidelim..
Ama annem sakin olamadı ve benim uyuduğum yatağa doğru gelerek
Beni uyandırmaya başladı kalk Muhammed kalk bana cevap ver!
Ama cevap veremiyordu!!!
Bir kaç defa uğraştı ama yok. Birden baktım ki babamın gözlerinden yaşlar dökülüyor
O babam ki şimdiye kadar onun göz yaşlarını görememiştim..
Bağırışmalar başladı.. Kardeşim uyandı ve sordu ne oldu?
Annem ona bağırarak, abin Muhammed ölmüş çok acıklı bir şekilde ağlıyordu!
Bağırmalar fazlalaştı
Anneme giderek, anne ağlama ben burdayım bak bana!!
Ama kimse bana cevap vermiyordu, neden?
Oturup bağırmaya başladım, burdayım bakın işte
Ama kimse cevap vermiyordu
Başladım bağırmaya ya Rabbi, ya Rabbi ne olur beni bu rüyadan ve olduğum durumdan kurtar!!
Uzaktan bir ses duydum ve geldikçe yükselmekteydi..
Bu ses Allah-u Teâla’nin bir ayeti idi
“Andolsun sen bundan gaflette idin, derhal biz senin perdeni kaldırdık. Bugün artık gözün keskindir”
Birden iki kişi beni tuttular, ama insan değillerdi!
Çok korktum!
Başladım bağırmaya, bırakın beni, siz kimsiniz? Ne istiyorsunuz?
Kabire kadar senin gardiyanlarınız dediler.
Ben ölmedim, daha yaşıyorum dedim!
Neden beni kabire götürüyorsunuz? Bırakın beni! Ben hissediyorum, konuşuyorum ve görüyorum, ben ölmedim!
Bana gülümseyerek cevap verdiler.
Dediler ki, ey insanlar sizler çok ilginç varlıklarsınız, sanıyorsunuz ki ölüm hayatın sonudur ama bilmiyorsunuz ki asıl olan sizin yaşadığınız hayat bir rüyadan ibaret olup öldüğünüz zaman uyanıyorsunuz.
Beni kabre doğru çekiyorlardı hala..
Yoldayken baktım ki benim gibi insanlar ve yanlarında da aynı o iki yaratıktan var, kimi ağlayor kimi gülüyor ve kimi ise bağırıyordu.
Onlara sordum neden böyle yapıyorlar?
Dediler ki, bu insanlar şaşkınlık içerisindeler, nereye gittiklerini biliyorlar, kimisi dalalettedir..
Korku içinde sözlerini keserek sordum:
Ateşe gidiyorlar mı yani?
Evet dediler ‘
Konuşmalarına devam ederek, o gülenler ise cennete gidiyorlar..
Hemen sordum onlara, peki ben nereye gideceğim?
Dediler ki, sen bazen iyi gidiyordun, bazen de kötü..
Bazen tövbe edip ertesi gün günah işliyordun ve izlediğin yol tam olarak belli değildi.
ve hep öyle yitik kalacaksın..
Sözlerini korku içerisinde keserek sordum:
Yani ben ateşe mi gidiyorum yoksa?
Onlar da, Allah’ın rahmeti geniştir ve yolculuk da uzundur dediler..

Yüzümü çevirdim korku içerisinde baktım ailem, babam, amcam, kardeşlerim ve akrabalarım hepsi bir sandık içinde beni taşıyorlardı..
Onlara korkarak gittim ve onlara dedim ki benim için dua edin lütfen!
Ama kimse bana cevap vermiyordu.
Kimi ağlıyordu kimi ise hüzünlüydü.
Kardeşime giderek, dikkatli ol dünyanın fitnesi seni kandırmasın! dedim.
Beni duymasını çok isterdim!
O iki melek beni kabirdeki cesedimin üzerine bağladılar.
Baktım ki babam toprak atıyor üzerime,
Kardeşlerim topak atıyor.
Ordaki insanlar hepsi üzerime toprak atıyordu..
Dedim ki, ahh keşke onların yerinde olsaydım Allah’a tevbe etseydim!
Dün sabah namazımı kılsaydım!
Keşke her gün Rabbime dua etseydim!
Keşke her gün tevbemi yenileseydim!
Keşke kötülüklerden uzak dursaydım!
Başladım bağırmaya, ey insanlar dikkatli olun dünya hayatı sizleri kandırmasın
en azından birisinin beni duymasını çok isterdim!
Peki sen beni duyuyormusun ?
Beğendiyseniz sevdiklerinizle de paylaşın
pinterest: tr.pinterest.com/dualarbilgihattin
instagram : instagram.com/duadualar
 

EN ÇOK OKUNANLARI KAÇIRMAYIN!

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*