LÂ İLÂHE İLLALLAH KELİME-İ TEVHİD FAZİLETİ VE SIRLARI
LÂ İLÂHE İLLALLAH KELİME-İ TEVHİD FAZİLETİ VE SIRLARI
La ilahe illallah Anlamı;
“Allah’tan başka ibadete layık hiçbir ilah yoktur”
CENNET ANAHTARI KELİME
Hazret-i Ebüd-Derdâ RA’ın rivayet ettiği bir hadis-i şerifte şöyle buyrulmuştur:
“–Bir kimse günde yüz kere Lâ ilâhe illallah derse, kıyamet gününde, Allah-u Teàlâ Hazretleri, o kulunun yüzünü ayın ondördüncü bedir gecesindeki parlaklığı gibi ba’s ve haşr edecek ve sevap cihetinden onun ameli derecesine hiç kimsenin ameli ref’ olunmayacaktır. Ancak onun kadar ve daha ziyade diyenlerinki müstesnâdır.” (Et-Tergîb, 2/449)
Müslümanın her fırsatta söylediği Kelime-i tevhidin fazileti çoktur.
Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:
Zikrin [Allah’ı anmanın] en faziletlisi La ilahe illallah demektir. [Nesai]
La ilahe illallah demek 99 belayı önler. Bunun en aşağısı sıkıntıdır. [Deylemi]
Benim ve diğer Peygamberlerin dediği en üstün şey, La ilahe illallah sözüdür. [Tirmizi]
La ilahe illallah diyenin günahları silinir, yerine o kadar sevap yazılır. [E.Ya’la]
La ilahe illallah Cennetin anahtarıdır. [İ.Ahmed]
La ilahe illallah diyen, sözünde sadık ise, bütün günahları affedilir. [İ.Gazali]
Ölüm halindekilere La ilahe illallah söylemesini telkin edin, onları Cennetle de müjdeleyin. Şeytanın insana en yakın olduğu an bu vakittir. [Ebu Nuaym]
Ağır hastayı, La ilahe illallah demeye zorlamayın, sadece telkinde bulunun. [Dare Kutni]
Son sözü La ilahe illallah olanın, ruhu kolay çıkar ve o söz kıyamette ona nur olur. [Hakim]
Ahiret, dünyaya tercih edilince, La ilahe illallah sözü, Allah’ın gazabından korur. Dünya kârını, ahirete tercih eden, La ilahe illallah dediği zaman, Allahü teâlâ, “Yalan söylüyorsun, sözünde sadık değilsin” buyurur. [Beyheki]
La ilahe illallah diyene, işlediği günahlardan dolayı kâfir demeyiniz! Buna kâfir diyenin kendisi kâfir olur. [Buhari]
Günde yüz defa La ilahe illallah diyenin yüzü kıyamette dolunay gibi parlar. [Taberani]
Yüzüncüyü söylerken “Muhammedün resulullah” ilave etmek iyi olur. Tecvide göre okununca “Muhammedür-resulullah” denir.
İhlasla La ilahe illallah diyen Cennete girer. İhlasla söylemek, söyleyeni haramlardan alıkoymasıdır. [Taberani]
İhlas, kalbde Allah sevgisinden başka şeye yer bırakmamak, başka şeyleri temizlemek demektir.
İmâm-ı Buhàrî’nin Ebû Hüreyre RA’den rivayet ettiği hadise göre:
“–Yâ Rasûlallah, kıyâmet gününde şefaat-i seniyyelerinize en ziyâde lâyık olanlar kimler olacak?” sualine cevâben:
“–Sahih bir îtikadla evâmir-i ilâhiyyeye ittibâ ve nevâhîden ictinabla beraber, şer-i şerifle àmil ve müstakim olduğu halde, bütün kalbiyle Lâ ilâhe illallah diyenler, kıyâmet günü şefaatımla en bahtiyar olacaklardır.” buyurmuşlardır. (Et-Tergîb, 2/412)
Müslim’in rivayetinde ise, “Bir kimse Lâ ilâhe illallah diye şehadet getirirse, Allah-u Teàlâ o kimse üzerine cehennemi haram kılar.” buyrulmuştur.
Buhàri ile Müslim’in müttefikan rivayet ettikleri hadis-i şerifte ise, Efendimiz SAS’in arkasında Muaz RA ile bir yere giderlerken, “Yâ Muaz ibn-i Cebel!” diye üç kere seslenmişler. O da, “Lebbeyk ve sa’deyk yâ Rasûlallah!” deyince; buyurmuşlar ki:
“Kim bütün kalbiyle inanarak, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah rasûlü olduğuna şehadet getirirse, muhakkak Allah-u Teàlâ Hazretleri o kulunu nâra, yâni cehenneme haram kılar.” (Et-Tergîb, 2/413)
Ve yine;
[Kim Lâ ilâhe illallah derse, cennete girer ve Allah o kulunu cehenneme haram kılar.] gibi ehadis-i nebeviyyeler en büyük tebşîratlardır.
Fakat, bu kelime-i tevhidi söylemekle yapılan başka günahlar veya şeriatin haricindeki hareketler, namazı inkâr, ve sâir feraizi inkâr veya küfrü mucib olan şeriat-i Ahmediye ve sünen-i nebeviyyeyi tahkir ve istihzâ veya bunlara mümâsil işler yapılmadıkça demekdir. Yoksa her fenalığı yapıp da sonra benim tevhidim var demek abes olur.
Çünkü, Zeyd ibn-i Erkam RA’ın naklettiği bir hadiste:
“Her kim ihlâs ile birlikte Lâ ilâhe illallah derse, cennete dahil olur.” buyrulmuştur. “İhlâs nedir?” diye sormuşlar. O da: “Allah-u Teàlâ ve Tekaddes Hazretleri’nin yasak ettiği şeylerden bu şehadet sözünü uzak tutmasıdır.” diye cevap vermişlerdir.
Tirmizi’nin rivayetinde ise:
“Her kim ihlâs ile kelime-i tevhidi söylerse, muhakkak semâ kapıları açılır, hatta Arş’a kadar sevabı gider; büyük günahlardan sakındığı müddetçe…” buyrulmuştur. (Râmûz, 377/2)
Ebû Saîd el-Hudrî RA ın rivayetinde ise, Mûsâ AS’ın;
“–Yâ Rab, bana bir şey ta’lim et ki onunla seni zikredeyim ve sana dua edeyim!” demesi üzerine, Allah-u Celle ve A’lâ Hazretleri:
“–Lâ ilâhe illallah de!” buyurmuştur.
Tekrar:
“–Yâ Rab, bütün kulların onu söylüyor.” deyince, Cenâb-ı Hak Teàlâ ve Tekaddes Hazretleri:
“–Lâ ilâhe illallah de!” buyurmuş.
“–Yâ Rab, bana mahsus bir şey istiyorum.” demesi üzerine, Hallâk-ı alem Celle ve A’lâ Hazretleri buyurmuşlar ki:
“–Yedi kat gökler ve yedi kat yerler terazinin bir gözüne, Lâ ilâhe illallah da diğer gözüne konmuş olsa, kelime-i tevhid ecir ve sevab cihetinden onlardan ağır gelir”.
İsmullàhın üzerine ağır gelecek hiçbir şey olmadığı da bildirilmiştir.
Bir yanıt bırakın